Hepimiz eşit, hepimiz özgür, hepimiz tok ve güvende olana kadar mücadeleden de birbirimizden de vazgeçmeyeceğiz!

Seçimlerin ne zaman yapılacağı, erkene çekilip çekilmeyeceği tartışılırken, kadınların sesine kulak veren yok!

Kadınların katledilmediği tek bir gün yok! Her birimiz ve hepimiz, her gün, can derdindeyiz! Şiddete karşı bizi korusun diye hazırladığımız İstanbul Sözleşmesi, bir gece yarısı imzasıyla, keyfi biçimde iptal edildi. Hızla yoksullaştık, işsiz kaldık, çalışanların güvenceleri bir bir ortadan kaldırılıyor, hak aramak teröristlik sayılıyor. Toplumsal ortaklıklar, kurumlar, birer birer ortadan kaldırılıyor, ortaklığın tek biçimi egemen hale geliyor: çıkar ve suç ortaklığı!

Yoksullaşmanın hukuksuzlukla, işsizliğin keyfi yönetimle, çevre felaketlerinin talancılıkla nasıl derinden ilişkili olduğunu görüyoruz. Bütün bunlar, biz kadınların mücadelesinin dışında değil.
Taşı, toprağı, havası, suyu, ağacı korunan bir ülke istiyoruz. Hepimizin ücretsiz sağlık ve eğitim hakkının olduğu. Haklarımıza erişebilmek için de siyaset yapabilmek için de kendimizi özgürce ifade edebildiğimiz, anadilimizi konuşabildiğimiz bir hayatın peşindeyiz. Sorunları yerinden tespit edeceğimiz, çözümünü yerelden, yerelin sakinleriyle birlikte üretebileceğimiz, farklı deneyimleri dikkate alan, hak ve özgürlüklerin yaşama geçtiği, adaletin herkes için erişilebilir olduğu ve tesis edildiği bir ortak yaşam kurmak istiyoruz.

Hepimizin eşit, hepimizin özgür, hepimizin tok ve güvende olacağı bir yaşam istiyoruz. Bu yaşamı ancak birlikte kurabiliriz. Eşit ve etkin katılabildiğimiz, denetleyebildiğimiz, laik, özgürlükçü, demokratik bir ortak yaşam bugünden başlayarak inşa edilebilir; ittifaklara yürürken, yasa hazırlıkları yaparken. Seçimlere ne zaman, hangi siyasal ittifaklarla gidileceğini bilmiyoruz ama şunu biliyoruz: Kadınların ittifakı, kararlılığı ve iradesi, suç ortaklığından güçlüdür. Tarih boyunca böyleydi, bundan sonra da böyle olacak.

Unutmayın, hayatı bize zehir eden yöntemlerle yeni ve daha iyi bir hayat kurulamaz. Şimdi, hepimizi eşit, hepimizi özgür kabul eden, tüm yasa ve kurumları eşitliğin önündeki engelleri kaldıracak biçimde tarif eden yeni bir toplumsal sözleşmeye ihtiyaç var.

Bunun için biz kadınlar, insan onurunu temel alan, hukukun üstünlüğüne dayalı, demokratik bir yönetim biçiminin tesis edilmesi için seferber olduğumuzu duyururuz.

Birbirimize de, özgürlüğümüze de sahip çıkıyoruz.

Kadın Koalisyonu
1 Şubat 2022

More Articles for You

Kadın Koalisyonu Afet Koordinasyon Ağı Bülteni – Nisan

Kadın Koalisyonu Afet Koordinasyon Ağı olarak Nisan bültenimizi yayınladık. Deprem sonrası hem Türkiye’de hem de uluslararası arenada neler yaptığımızı derledik.

Sözümüze, Oyumuza Sahip Çıkıyoruz!

Seçme ve seçilme hakkımızı tam olarak kullanabilmemiz ancak demokratik, eşit, güvenli ve şeffaf bir seçim süreci ile mümkündür! Seçim öncesinde …

Kadın Koalisyonu Afet Koordinasyon Ağı Bülteni – Mart

Kadın Koalisyonu Afet Koordinasyon Ağı olarak Mart bültenimizi yayınladık. Deprem sonrası hem Türkiye’de hem de uluslararası arenada neler yaptığımızı derledik.

Kadınları yok sayan ittifakları biz de yok sayıyoruz!

Yaşamaya ve yaşamı herkes için mümkün kılmaya çalıştığımız, dişimizle tırnağımızla mücadele ettiğimiz afet günlerinde, görevini yapmayan iktidar, kendi varlığını, kadınların …

Siyasi Partilere Sesleniyoruz: Eşit Katılım İçin, Demokrasi İçin Harekete Geçin!

Kadın Koalisyonu olarak yirmi yıldır Türkiye’nin seçim gündemini takip ediyor, dirayet ve kararlılıkla mücadele ederek eşit temsil ve eşit katılımın …

Depremin yaraları, yeni yaralar açarak sarılamaz!

Deprem bölgesindekilerin barınma ihtiyacının karşılanması için kamu binaları ve tesisleri acilen gerekli donanıma kavuşturularak kullanıma açılmalıdır. İktidarın ihtiyacı karşılayacak daha …