Kadın Koalisyonu Siyasi Partiler Kanunu Değişiklik Önerileri ve Gerekçesi

Kadın Koalisyonu olarak Siyasal Partiler ve Seçim Kanunu’nda yapılacak değişiklik sürecinde toplumsal cinsiyet eşitliği ilkesinin dışarıda bırakılmasının kabul edilemez olduğunu hatırlatırken yasa yapım sürecine katılan tüm partileri, bu süreci kadınlarla, kadın ve LGBTİ+ hakları savunucularıyla yürütmeye çağırıyoruz. Bu çağrı ile, eşit katılımın (1) yasa faaliyetinin ötesinde demokratik siyasetin bir gereği olduğunu hatırlatıyoruz.

Kadın Koalisyonu olarak, 20 yıllık tarihimizde kadınların siyasete katılımını sağlayacak uygulamalar, politikalar ve gerekli yasal düzenlemelerin yapılması yönünde çağrılarda bulunduk. Anayasa md.10’da yer alan eşitlik ilkesi gereği eşit temsil ve eşit katılımın (2) hayatın her alanında sağlanması ve bir eşit katılım yasası yapılması gerektiğini vurguladık. Bugün bir kez daha hatırlatıyoruz: Toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayacak bir eşit katılım yasası/parite yasası hazırlanarak hayata geçirilmelidir.

Siyasi Partiler Yasası, seçim kanunları, TBMM İçtüzüğü ve ilgili mevzuatta eşit katılım sağlanabilmesi için yaptığımız detaylı incelemede birçok kanun ve maddede eşitsizlik tespit ettik. Ancak bugün, ivedilikle ve hep birlikte hayata geçirmek üzere yapılabileceklerin, yasa değişiklikleri ile olduğu kadar mevcut yasalar ve politikalar ile de uygulanabileceğine inanıyoruz. Eşit katılımın temelinde yer aldığına inandığımız üç alanda Siyasi Partileri ve TBMM’yi kadın örgütleri ile birlikte çalışmaya ve harekete geçmeye davet ediyoruz. Mevcut yasalar siyasi partilerin toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik politikaları hayata geçirmelerine engel oluşturmamaktadır. Talep ettiğimiz yasal düzenlemeler siyasi partilerin toplumsal cinsiyet eşitliği gibi hayati bir meselede ayrımcı ve eşitsiz koşullar yaratan keyfi uygulamalarını engellemeyi hedeflemektedir. Başta gündem olan Anayasa değişikliği olmak üzere kadınları, kadın ve LGBTİ+ örgütleri dışarda bırakan hiçbir yasa teklifinin bizim için meşruiyeti yoktur.

Seçim gündemi ile tartışmaların arttığı bugünlerde kadınlar siyasal katılım mekanizmalarında var olma iradesi gösterse de merkezi ve yerel siyasetteki karar alma süreçlerindeki varlığı hala yetersiz ve engellerle doludur. TÜİK 2021 raporunun TBMM’ye ilişkin verilerine göre; 2021 yıl sonu itibarıyla 582 milletvekili içerisinde kadın milletvekili sayısı 101 (%17,4)’dir. 2019 yerel seçim sonuçlarına göre yalnızca 41 kadın belediye başkanı (%3) seçilmiştir (3). Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Women) ve Parlamentolar Arası Birlik (IPU) tarafından yayınlanan “Siyasette Kadın 2021” haritası verilerine göre ise Türkiye 122. sıradan 130. sıraya gerilemiştir. Bütün bu veriler göstermektedir ki kadınlar, siyasal katılımın dışında bırakılmaktadır. Üstelik bu dışarıda bırakılma hali, sadece kamusal siyasal katılım imkanlarından yoksunluğu değil, aynı zamanda kadınların örgütlenme ve ifade özgürlüğü haklarının da ihlal edildiği anlamına gelmektedir. Sosyal, demokratik bir hukuk devletinde sadece siyasal hakların tanınması değil, pozitif yükümlülüklerin yerine getirilmesini sağlayacak fiili ve mali imkanların da kadınlar için erişilebilir olması gerekmektedir.

Toplumsal cinsiyete dayalı mevzuat, toplumsal cinsiyete dair hususların hukuk sisteminde ve bu sistemin uygulamasından doğan her türlü eylemde var olmasıdır. Kadın-erkek eşitliğinde ‘sonuçlarda eşitlik’ hedefine ulaşmak için toplumsal cinsiyet bakış açısının yasama sürecinin tüm bileşenlerinde – tasarım, planlama, uygulama, izleme ve değerlendirme ile mevzuatın özü ve biçiminde var olmasını ifade ediyoruz. Çizilen eşit katılım odaklı bu çerçeve, bizlere, önümüzdeki seçimler özelinde öncelikli üç alanda kamuoyunu ve tüm siyasi partileri harekete geçirme sorumluluğunu yüklemektedir. Bu alanlar eşit katılım ve eşit katılım demokrasisine dayalı bir seçim hukuku, kadınların siyasal haklarının (4) sağlanması için mali kaynakların dağılımı ve aktarılması ve son olarak siyasette kadına yönelik şiddetin tanımlanarak (5) ilgili adımların hayata geçirilmesi olarak belirlenmiştir. Bu çerçevede getirilen önerilerin hayata geçirilmesi ile kadınların eşit şartlarda seçim sürecinden geçerek seçilebilir yerlerden aday gösterilmeleri halinde seçim sonuçları eşit katılım açısından daha adil bir zemine taşınacaktır.

GENEL GEREKÇE EK

Kadınların siyasal katılım hakları, seçme ve seçilme hakkı, kamu politikalarının oluşturulmasına katılım hakkı, kamu görevlerinde bulunabilme ve her türlü kamusal sorumluluğu alabilme hakkı ile sivil toplum ve siyaset örgütlerine katılma hakkını içerir. Bu çerçeveden bakıldığında Siyasi Partiler Kanunu siyaset ve siyasal partilere eşit katılımda eksikler barındırmaktadır. Bu eksiklerin giderilmesi, eşit katılım hedefiyle yeni kanuni düzenlemeler yapılması zorunludur. Türkiye’nin de taraf olduğu CEDAW Komitesi’nin 21 No’lu Genel Tavsiyesi’ne göre:

“Kadınların kamusal yaşamdan ve karar alma mekanizmalarından dışlandığı toplumları demokrasi olarak nitelemek mümkün değildir. Demokrasi kavramı, ancak siyasi karar alma süreçlerinin kadınlar ve erkekler arasında ortaklaştırılması ve her iki tarafın çıkarlarına eşit ağırlık verilmesiyle gerçek ve dinamik bir anlama ve kalıcı bir etkiye kavuşacaktır.” (Parag.14)

Bu bağlamda bu yasa teklifi ile eşit katılım hedefine ulaşabilmek için zorunlu veya gönüllü kotalar, fermuar sistemi gibi özel veya geçici önlemleri de içinde barındıran eşit katılım ilkesi temel alınmış farklı coğrafyalardaki uygulamalar da dikkate alınarak çeşitli öneriler bir araya getirilmiştir.

Toplumsal cinsiyet eşitliğini temel almayan bir demokrasinin, fiili eşitlik ile siyasal ve kamusal katılım mekanizmalarını dikkate alması mümkün değildir. Bu yasa teklifi, tüm vatandaşlara eşitlik güvencesi sağlayan anayasal ilkelere uygun olduğu gibi, kadın adayların istihdamı, maddi olarak desteklenmesi, devlet bütçesinden kendilerine pay ayrılması, seçim usullerindeki antidemokratik hükümlerin değiştirilmesi ve eşit katılımı sağlayacak mekanizmalara yer verilmesi hedefleriyle tam bir siyasal eşitliğin sağlanması için kaçınılmazdır. Teşvik önlemleriyle, kadınların siyasal ve kamusal hayata katılım haklarının önündeki engellerin kaldırılması sağlanabilir.

Çizilen eşit katılım odaklı bu çerçeve Siyasi Partiler Yasası özelinde öncelikle üç ana başlıkta kamuoyuna ve tüm siyasi partilere yükümlülük getirmektedir:

Anayasa’nın md. 10 gereğince fiili eşitlik hükmü ve Anayasa md.67 gereğince de siyasal hayatta temsilde adalet ilkesi eşit katılımın sağlanması için var olan anayasal ilkelerdir. TBMM’nin bütün organları dahil olmak üzere seçim hukuku kapsamındaki tüm kurullarda eşit katılımın esas olması temel hak ve özgürlüklere ilişkin konularda yürütme organının tek başına karar veremeyeceğinin Anayasa md. 90’dan doğan yükümlülüklerle de uyumlu olacak şekilde güvence altına alınması şarttır.

SPK özelinde demokratik hayatın vazgeçilmez bir unsuru olan eşit katılım ilkesinin hayata geçirilmesi ile siyaset yapan tüm kadınların önündeki engellerin kaldırılması için üyeliğe kabul şartlarında eşit katılımın önüne geçen, toplumsal cinsiyet eşitsizliği doğuran uygulamaların bertaraf edilmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifi ile yargısal denetimin sağlanması ve görünmez/dolaylı ayrımcılığın önlenmesi gerekmektedir.

Eşitlik ilkesinin hayata geçirilmesinde Anayasa md. 10/2 de kadına yönelik siyasi haklardaki özel tedbirlerden ayrıca bahsedilmemesine rağmen AYM’nin kararlarında da görüldüğü üzere sadece kanuni değil fiili eşitlik ve eşit katılım kavramına yer verilmesi, eş-başkanlık usulünün uygulanmasının eşit katılım vurgusu ile düzenlenmesi ve propaganda ve iletişimde kadının katılımının eşitlik ilkesi çerçevesinde artırılması gerekmektedir.

Devlet, Anayasa md.10 ve md.67’den doğan yükümlülüklerini, Anayasa’nın, Devlet’in sosyal ve ekonomik alanlardaki görevlerini, bu görevlerin amaçlarına uygun öncelikleri gözeterek mali kaynaklarıyla yerine getirmesi gerektiğine yönelik 65. maddesiyle beraber uygulamalıdır. Bu kapsamda kadınların siyasal hakları Anayasa md.10’dan doğan bir öncelik olarak mali kaynakların hem kadın hem de erkek adaylar için eşit olarak ayrılması ve bütçe planlarında bu eşitliğe yer verilmesi şeklinde hem Devlet’in hem siyasi partilerin pozitif yükümlülüğüdür.

Siyasette kadına yönelik şiddetin her alanda kamusal ve siyasi parti içi mekanizmalarla önlenmesi, parti içi çalışmaların demokrasi esasına uygun olması için kadına yönelik şiddete sıfır tolerans ve eşit katılım ilkeleri gözetilerek parti organları içinde yapılacak seçimlerde kadın aday gösterme zorunluluğu gibi özel ve fiili önlemler de alınarak güvence altına alınması zorunludur.

Siyasi partiler yasasında çeşitli maddelerde yapılması gereken birçok değişiklik, aşağıda sıralanan üç maddedeki öneriler ile hayata geçirilebilir. Önümüzdeki seçim döneminde kadınların seçimlere katılımı, eşit şartlarda seçim sürecinden geçerek seçilebilir yerlerden aday gösterilmeleri halinde seçim sonuçları eşit katılım açısından daha adil bir zemine taşınacaktır.

İlgili üç madde:

1. Eşit katılım ve Eşit Katılım Demokrasisi tanımı ve çerçevesinde toplumsal cinsiyete dayalı bir seçim hukuku üzerinde anlaşılmalıdır.
2. Kadınların eşit siyasal haklarının sağlanması için hem hazineden gelecek hem de siyasal partilerin kendi bütçe planlamalarındaki mali kaynakların toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı şekilde dağıtılması gerekmektedir. Bunun için hazine yardımı almak için konulan baraj kaldırılmalı, yapılan hazine yardımının kadın siyasetçileri desteklemek üzere kullanılması yasal güvenceye kavuşturulmalıdır. Ayrıca, siyasal partiler, mevcut mali kapasitelerini kadın siyasetçilerin her düzeyde eşit katılımı ve temsilini desteklemeye yönelik kaynak aktarımı mekanizmalarını hayata geçirmelidir. Siyasi partiler ve adayların seçim harcamalarının düzenlenmesine dair kanunun Anayasa’nın 10. Maddesi dikkate alınarak hazırlanıp yürürlüğe girmesi sağlanmalıdır.
3. Kadın siyasetçilere yönelik siyasi şiddet tanımlanarak, siyasi şiddetin izlenmesi ve etkili şiddet şikâyet ve yaptırım mekanizmaları kurulmalı ve kadınlar için seçim güvenliğine özgü ve ayrıca güvenlik hükmü getirilmelidir.

“Kadın Koalisyonu Siyasi Partiler Kanunu Değişiklik Önerileri ve Gerekçesi” için tıklayın.

Kadın Koalisyonu
Ekim 2022

1- Eşit katılım önceden belirlenmiş mekân ve işlevlerden kurtarılarak kadın ve erkeğin eşit değerini kabul etmeyi, kadın ve erkeğin eşit onurunu görünür kılmayı ve kadın ve erkeğin fiilen hak ve sorumluluklarını paylaştığı sosyal organizasyonlar kurmayı amaçlayan bir kavram ve hedef olarak önyargılar ve toplumsal cinsiyet klişeleri ve her düzeyde ve her alanda katılımda eşitlik ve özgürlükten tam olarak yararlanmayı ifade eder. https://eige.europa.eu/thesaurus/terms/1310

2- Metinde bundan sonra eşit katılım ifadesi kullanacağız. Müzakere sürecinde herkesin Eşit temsil edilmesi gerekliliğine de işaret eden ancak siyaset yapmayı temsille sınırlı bir siyasal alandan çıkarıp “herkes” için mümkün/hak olarak tarif eden eşit katılımı kullanacağız.

3- https://www.tuik.gov.tr/media/announcements/toplumsal_cinsiyet_istatistikleri_2021.pdf

4 – Eşit Katılım Demokrasisi: Kadınların, multidisipliner stratejiler aracılığıyla, demokratik bir toplumun tüm düzeylerinde ve tüm alanlarında eşit koşullarda tam entegrasyonu . https://eige.europa.eu/thesaurus/terms/1311

5 – Siyasette kadına yönelik şiddet, kadına yönelik toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin bir biçimidir. (https://www.unwomen.org/sites/default/files/Headquarters/Attachments/Sections/Library/Publications/2021/Guidance-note-Preventing-violence-against-women-in-politics-en.pdf) Kadınların siyasi haklarını ve çeşitli insan haklarını kullanmalarını ve gerçekleştirmelerini engelleyen her türlü fiziksel, cinsel veya psikolojik şiddet eylemi veya tehdit olarak tanımlanır. Siyasette kadına yönelik şiddet (VAWP), BM Sistemi tarafından büyük ölçüde kullanılan bir terimdir; ancak başka terimler ve kısaltmalar bazen farklı bağlamlarda kullanılır.

More Articles for You

“6 Şubat Depremi Sonrasında Afet Bölgesinde Kadınlar – Kadın Koalisyonu Raporu” yayında!

“6 Şubat Depremi Sonrasında Afet Bölgesinde Kadınlar – Kadın Koalisyonu Raporu“, Kadın Koalisyonu’nun 6 Şubat Deprem sonrası bölgede yaşayan kadınlar …

Eşit Katılım ve Eşit Temsil İstiyoruz!

Siyasi partilere soruyoruz Yerel seçimlere giderken eşit, demokratik ve katılımcı siyasetin gerçekleştirilmesi için; Aday listelerinizde eşit temsili ve eşit katılımı …

Siyasi Partiler ve Seçim Yasası Taleplerimiz


Türkiye’de kadınların politik hayatta ve demokratik karar alım süreçlerinde katılım ve temsil açısından son derece dezavantajlı bir konumda olduklarını, yeterince …

Yerelde Eşitlik İstiyoruz! Daha Azına Razı Değiliz!

Kadın Koalisyonu olarak 2002 yılından bu yana kadınların toplumsal, ekonomik ve siyasal yaşamın her alanına eşit katılımlarının sağlanması için mücadele …

Kadın Örgütlerinin Gözünden Belediyelerde Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin İzlenmesi 2021-2022 raporu

Kadın Örgütlerinin Gözünden Belediyelerde Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin İzlenmesi – Koronavirüs Salgını Sonrası Yerel Seçimler Öncesi Belediyelerin Değerlendirilmesi 2021-2022 raporumuzu yayınladık! 2002 yılından …

KADINLARIN DENEYİMLERİ DIŞLANARAK 
KADINLARIN HAKLARINA DAİR YOL HARİTASI OLUŞTURULAMAZ!

Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi tarafından birlikte finanse edilen ve Türkiye Adalet Akademisi’nin ortak olduğu “Aile Mahkemelerinin Etkinliğinin Artırılması: Aile …