Browsing Tag

İstanbul Sözleşmesi

Haber,

Kadınları yok sayan ittifakları biz de yok sayıyoruz!

Yaşamaya ve yaşamı herkes için mümkün kılmaya çalıştığımız, dişimizle tırnağımızla mücadele ettiğimiz afet günlerinde, görevini yapmayan iktidar, kendi varlığını, kadınların yaşam hakkını pazarlık konusu yaparak devam ettirmeye çalışıyor. Kadınlara yönelik şiddetin sonlandırılmasına dair düzenlemeleri içeren, kadın örgütlerinin yıllardır verdiği mücadele ile yürürlüğe giren 6284 sayılı kanun, seçim ittifaklarının belirleyici unsuru oldu. Kadınların yaşam teminatı olan 6284’ü pazarlık konusu yapma cüreti gösteren bir iktidarın halkına yapabileceği kötülüklerin bir sınırı var mıdır? Daha önce İstanbul Sözleşmesi’ni pazarlık konusu yapan iktidar şimdi de 6284 sayılı yasayı değiştirmeyi vaat ederek kadın düşmanlığında ortaklaşan bir cephe kurdu. Bu bağnaz ve patriyarkal ittifaka cevabı, yok saydıkları kadınlar verecek! Çünkü biz VAZGEÇMİYORUZ! Yüzyıllara dayanan mücadelemizi devam ettiriyoruz! Kadınlar, kazandıkları hakları koruyacak, bunun karşısında duran bütün zihniyetler bir bir yıkılacak! Yaşam hakkımızı pazarlık

Haber,

28 Nisan’da Danıştay’dayız: İstanbul Sözleşmesi’ni Geri Alacağız

Kadın Koalisyonu olarak, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının Anayasa’ya aykırı olduğunu ısrarla söyledik. Ülkenin tüm önde gelen akademisyenleri, Anayasa hukukçuları çekilme kararının hukuksuzluğunu vurguladılar. Danıştay savcıları da iddialarımızı haklı görerek Sözleşme’den çekilme kararının Anayasaya aykırı olduğu yönünde görüş bildirdiler. Şimdi sıra Danıştay’da. 28 Nisan 2022 tarihinde yapılacak duruşmada, bu hukuksuzluğu bir kez daha mahkeme önünde ileri süreceğiz. Mahkeme’nin bu haklı davayı kabul ederek Sözleşme lehine karar vermesini bekliyoruz. Haklarımıza sahip çıkıyoruz ve Sözleşme’nin yeniden uygulanması için mücadelemize durmaksızın devam edeceğimizi tüm kamuoyu ile paylaşıyoruz. 28 Nisan 2022 tarihinde Danıştay’dayız. İstanbul Sözleşmesi yaşasın, İstanbul Sözleşmesi yaşatsın diye. #İstanbulSözleşmesiBizim #Vazgeçmiyoruz

Haber, Seçime Müdahale,

Ülkedeki tüm sorunların muhatabı olan kadınların çözümün de parçası olduklarını görmek zorundasınız!

Yaşamlarımızın güvencesi olan İstanbul Sözleşmesi kaldırıldı, tüm ülke hızla yoksullaşırken biz erkeklerden de daha hızla yoksullaştık, haklarımızı savunduğumuz için terörist ilan edildik. Biliyoruz ki cinsiyetçilikle mücadele, ekonomik sömürüyle, keyfi yönetimle, hukuksuzlukla mücadeleden ayrı değildir. Taşın, toprağın, havanın, suyun, canlıların korunduğu, ifade özgürlüğünün güvenceye alındığı, anadilimizde eğitim hakkımızın tanındığı, herkes için erişilebilir adaletin tesis edildiği, sorunların tespitinin de çözümün de yerelden, yerelin sakinlerinin katılımıyla gerçekleştirildiği bir ortak yaşam kurmak istiyoruz. Eşit ve etkin katılabildiğimiz, denetleyebildiğimiz, laik, özgürlükçü ve demokratik bir yaşam bugünden başlayarak inşa edilmelidir. Bu ilkelerin tek bir tanesinden vazgeçmeyecek, siyasi pazarlık konusu yaptırmayacağız. Hayatı hepimize zehir eden yöntemlerle yeni ve daha iyi bir hayat kurulması mümkün değil. Hepimizi tüm çeşitliliğimizle eşit ve özgür kabul edecek ve tüm yasa ve kurumları eşitlikçi bir biçimde tanımlayan

Haber,

İstanbul Sözleşmesinden Vazgeçmiyoruz!

11 Mayıs 2011’de ilk imzalayan ülke olmakla övündüğünüz ve geçtiğimiz Temmuz ayında vazgeçtiğiniz İstanbul Sözleşmesi, bizimdir! Bizim, hani o “kol kırılır yen içinde kalır”ın konusu olanların. Şiddetin bin bir türlüsüne maruz kalanların. Dayağa, tecavüze, horlanmaya, aşağılanmaya layık görülenlerin, parasına, miras hakkına, çalışma hakkına, nafakasına göz dikilenlerin. O sözleşme, bizim eşitlik mücadelemizin bir sonucudur, sizin pazarlıklarınızın değil! Ta 1987’de, “dayağa hayır” diye sokağa çıktığımızdan beri bir zırh gibi ilmek ilmek ördük onu, vazgeçer miyiz? ASLA! İstanbul Sözleşmesi var! Hâlâ var! Tekrar imzalanana kadar sesleniyoruz: İstanbul Sözleşmesi’nden Vazgeçmiyoruz! Kadın Koalisyonu şiddet karşıtı herkese sesleniyor. Gelin hep beraber İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden imzalanmasının peşine düşelim!

Haber,

Önce şunu unutmayın: İstanbul Sözleşmesi, bizimdir!

Önce şunu unutmayın: İstanbul Sözleşmesi, bizimdir! Yani, kadınların, LGBTİ+ların. Bu sözleşmeyi biz var ettik, her cümlesi bizim eserimizdir. Siz sözleşmeyi imzalamakla övünürken de bu böyleydi, şimdi, sözleşmeden vazgeçtiğinizi söylerken de. Talep etmedik, devlete, hükümete, sorumlulara yetkililere vazifelerini hatırlattık. Sadece şiddetsiz bir dünya istemedik, nasıl kurulacağını da gösterdik. İstanbul Sözleşmesi kadınların şiddeti durdurmaya dair ortak sözü, şiddeti durdurmanın yol haritasıdır.  Devletlere, hükümetlere, resmi taraflara şiddeti durdurmak, eşitliği sağlamak için yükümlülüklerini söyler.  Sadece kadınlara, LGBTİ+lara yönelik değil, eşitsiz konumdaki herkese yönelik şiddeti durdurmanın yolunu yöntemini tüm açıklığıyla gösterir. Bu sebeple, İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmemek yalnızca kadınlar ve LGBTİ+lar için değil, herkes için umuttur. Bu mücadele herkesin olmak zorundadır.  İnsan hakları değerlerinden uzaklaşmak ve toplumsal cinsiyet eşitliğine mesafe koymak sadece Türkiye için değil, tüm dünya için tehdittir. Bu değerlerin

Haber,

İstanbul Sözleşmesi kadınların ve LGBTİ+’ların insan hakları için bir güvencedir! 
İstanbul Sözleşmesi Yaşatır!

İstanbul Sözleşmesi kadına şiddete karşı sıfır toleransa odaklanmış bir insan hakları aracıdır. Kendi alanında sadece Avrupa değil, dünya genelinde “altın standart” olarak gösterilir. Sözleşme, kadına şiddet ve ev içi şiddeti bir insan hakkı sorunu olarak ele alır. Şiddetin sebebi olarak eşitsizliği görür. Şiddet uygulayanların adalete teslim edilmesi, sözleşmenin temel taşlarını oluşturması açısından çok önemli bir güvencedir. Ev içi (fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik) şiddet, çocuğun erken evlilik adı altında cinsel ve her türlü istismarı, zorla evlendirilme, cinsel taciz, cinsel şiddet, taciz amaçlı takip, kürtaja zorlama, kürtajı yasaklama ve kısırlaştırmaya zorlama gibi olguları suç olarak düzenleyerek cezalandırılmasını öngörmesi sebebiyle Türkiye’de kadının insan hakları açısından temel ve en büyük güvencedir. Sözleşme kadına şiddetin ortadan kaldırılmasına odaklansa da, taraf devletleri sözleşmeyi cinsiyet, ırk, cinsel yönelim ve yaşa dayalı

Haber,

The Istanbul Convention is a guarantee for women’s and LGBTI+ human rights. The Istanbul Convention Saves Lives!

The Istanbul Convention, which is the internationally agreed zero-tolerance norm for violence against women and gender-based violence, is a human rights guarantee. Within the scope of its field, it is the international benchmark and “gold standard” for legislation and policy not only in Europe but worldwide as well. It is the first legally binding international instrument on preventing and combating all forms of violence against women and girls at international level. It establishes a comprehensive framework of legal and policy measures for preventing such violence, supporting victims and punishing perpetrators. The convention addresses violence against women and domestic violence as a human right issue The Istanbul Convention is the most fundamental and the solemn guarantee in terms of women’s human rights due to the fact

Haber,

Sayın Milletvekili sizi göreve çağırıyoruz!

Ülke tarihinde ilk defa, hem de “imza törenine ev sahipliği yapmak ve ilk imzacısı olmakla gurur duyulduğu” açıklanan bir insan hakları sözleşmesi olan İstanbul Sözleşmesi’nin TBMM’nin oybirliği ile kabul ettiği onaylama kanunu yok sayılarak “feshedildiği” Resmi Gazete’de ilan edilmiştir.  TBMM’nin yasama yetkisi gaspı anlamına gelecek şekilde Cumhurbaşkanlığı kararı ile yapılan bu düzenleme ile uluslararası nitelikteki bir sözleşmenin feshi söz konusu olamayacağı gibi, sözleşmeden çekilme yönündeki bu karar, Anayasa ile bölgesel ve uluslararası insan hakları hukukuna aykırıdır.  Karar, Anayasa’nın başlangıç ilkelerine, değiştirilemez hükümlerine ve temel hak ve özgürlüklere ilişkin düzenlemelerine aykırı olduğu gibi, Anayasa’nın 14. maddesinde belirtildiği gibi, devletin yetkisini açıkça kötüye kullanımı anlamına gelmektedir.    Yasal güvencelerimize dokunulmaya çalışılsa da, biz kadınlar hayatlarımız ve şiddetsiz bir dünya için mücadelemize devam edeceğiz. Temel insan haklarımız evrensel,

Haber,

The Istanbul Convention is a guarantee for women’s and LGBTI+’s human rights. The Istanbul Convention Saves Lives!

The Istanbul Convention, which is the internationally agreed zero-tolerance norm for violence against women and gender-based violence, is a human rights guarantee. The Convention is the international benchmark and “gold standard” for legislation and policy not only in Europe but also worldwide. It addresses violence against women and domestic violence as a human rights issue and is the first legally binding international instrument on preventing and combating all forms of violence against women and girls at international level.  Although the Convention focuses on the elimination of violence against women first and foremost, it also encourages state parties to implement the Convention in cases of gender, gender identity, race, sexual orientation and age-based violence and discrimination. As of today, the Convention has been signed by all

Haber,

Devlet kadına şiddetsiz yaşam hakkını tanımadı!

Kadın cinayeti olmadan, şiddete maruz kalmadan geçirdiğimiz tek bir gün bile yok! Bu cinayetleri ve şiddeti önlemek, katilleri cezasız bırakmamak için çaba gösterilmesini beklerken, bu gece Resmi Gazetede yayınlanan İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı, kadınların hayatına bir karabasan gibi indi. İktidar, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı ile kadınları her türlü şiddete karşı korumaktan vazgeçtiğini ilan etti. Bu çekilme ilanının kadın katillerini, tacizcileri, tecavüzcüleri daha da cesaretlendireceği açıktır.   Ülke tarihinde ilk defa hem de “imza törenine ev sahipliği yapmaktan ve ilk imzacısı olmaktan gurur duyulduğu” açıklanan bir insan hakları sözleşmesinden imza çekilmiştir. Bu çekilme kararı Anayasa’ya ve uluslararası insan hakları hukukuna aykırıdır. Karar, Anayasa’nın başlangıç ilkelerinin, değiştirilemez hükümlerinin ve temel hak ve özgürlüklere ilişkin düzenlemelerin ihlalidir. Anayasa’nın 14. Maddesine göre, insan haklarına aykırı faaliyetlerde bulunmak devletin yetkisini