Canım Benim,
Bugün seni daha fazla hissedebiliyorum. 2 gündür sana yazamadım. De ki; ne yaptın? Sadece düşündüm, kuş olsam da gitsem camına konsam. Sadece bakışsak, nasıl olsa biz birbirimizi anlarız dedim. İlk gönderimde de yazdığım gibi seninle sosyal medya üzerinden haberleşmek bana yetmiyor. Orada duygularımı ifade edemiyorum ki…
Bizler, Türkiye’de yaşamaktan, kadınlara dokunmaktan, onlarla birlikte olmaktan ne kadar mutlu olan insanlardık. “dık” diyorum, son 1 haftadır ilk defa bu kadar mücadelede kendimi mutsuz hissediyorum. Biliyorsun Berk bize veda ettiğinde bile hep aklımda” iyi ki kadınlarla beraberim, onlar beni ayakta tutacaktır” dedim. Ki, o sabah seni karşımda gördüğümde güçlendiğimi hissettim. İyi varsın, seni çok seviyorum.
Senin toplantılardaki sakinliğin, bilgi birikimin, onları bize aktarış modellerin bana örnek olmuştur. Geçen dönem Belediye Başkanlığı seçimlerinde Muğla’daydın. Ve biz seni hemen oturum başkanı yapmış, sabahtan Büyük şehir adaylarıyla, öğleden sonra da merkez ilçe adaylarıyla “Kadınların Yerel Yönetimden Beklentileri” toplantısını yapmıştık. Bütün adayları ve toplantı katılımcılarını kendine hayran bırakmıştın. Ben de senin arkadaşın/dostun olmaktan dolayı ne kadar gururlanmıştım. Sadece ben mi Türkiye’de seni tanıyan tüm kadınlar seninle gurur duyuyor ve yanındalar.
İzmir’i özledim, seninle baş başa kaldığımız günleri özledim. Bu özlemimi şimdi mi fark ettim, hayır ama koştururken kendimize zaman ayırmadığımız ve seni zorlamadığım için kendime kızgınım. Ama bundan sonra yandın…
Hiç olmazsa 3 ayda bir, bir yerlere kaçmanın yollarını arayacağız. Yeter ki, sağlığımız iyi olsun, lütfen kendine bizim için, Memo için, sevdiklerin için iyi bak.
Üfffff sana ne kadar çok şeyler yazmak istiyorum. Sanki karşımda senin gözlerimin içine bakan yumuşak bakışlarınla dinlemeni görüyor gibiyim. Bilirsin çenem de açıldı mı hiç susmam. Umarım seni sıkmıyorumdur))))
Haydi bu günlükte bu kadar canım benim..
Kocaman öpüyorum
Seni seviyorum.
En kısa zamanda görüşmek dileğiyle…
Not: Gül’le Ayşen ev-eksenli kitap için beni bekliyorlar Ankara’ya, ben de “İlknur Ankara’ya gelsin, biraz dinlensin öyle geleceğim” diyorum. Kısaca kitabın akibeti sana bağlı 🙂
Gaye
