Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na Açık Mektup

Kamuoyunun Dikkatine…

Türkiye’nin de taraf olduğu Avrupa Konseyi İstanbul Sözleşmesi 2014’te yürürlüğe girdi. Kadınlara karşı şiddetle mücadelede ve önlenmesinde son derece önemli olan bu sözleşmeye göre, taraf devletlerin yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğini denetleyecek bir uluslararası Komite (GREVIO) kurulacaktır. Yine Sözleşme gereği bu Komite, bağımsız uzmanlardan oluşmak zorundadır.

Hükümet, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı (ASPB) aracılığıyla bu sürecin işleyişini izlemek ve kurulacak Komite’ye Türkiye’den aday göstermek üzere bir komisyon kurmuştur. ASPB, bu komisyona 6’sı kamu görevlisi, 3’ü ‘sivil’ örgüt üyesi olmak üzere toplam 9 üye ‘atamıştır’. Hükümetin ilgili politikalarını denetleyecek bir uluslararası Komiteye hükümet tarafından atanmışlarca önerilecek bir üyenin bağımsızlığı olmayacağı gibi meşruiyeti de olamaz.

Kadınlara yönelik her türlü ayrımcılığa ve şiddete karşı mücadele eden, eşitlik ve özgürlük mücadelesi veren kadın örgütleri, bu süreçten çeşitli bürokratik engellerle dışlanmıştır. Kadın örgütlerinin katılımının güvence altına alınmasını da içeren bir Sözleşmenin daha en başında böylesine pervasızca ihlal edilmesi kadın hak ve özgürlüklerine vurulan bir darbedir. Şiddetle mücadeleyi esas alan Sözleşmenin gereğince oluşturulacak bağımsız Komiteye (GREVİO), konunun asıl sahipleri kadın örgütlerini dışlayıp hükümetin tek otorite olarak müdahalesi doğrudan kadınlara yönelik şiddettir.

Türkiye’de ve dünyada kadın örgütlerinin mücadelesi ile oluşmuş bir şiddetle mücadele sözleşmesinin uygulanması ve uygulamanın denetimi kadınlar için hayati önemdedir. Komite’ye hükümetin kendi belirleyeceği üyeyi gösterme çabası ise, ‘orayı da kontrol altına alma’ girişiminden çok öte bir anlam taşır; kadınların eşitsiz konumlarının devamını sağlama, kadın cinayetlerinin toplu katliam sayılarına ulaştığı bir ülkede buna yönelik politikaları dışarda bırakarak bir tür suç ortaklığı yapmadır. Tüm bu nedenlerle doğrudan hükümet tarafından oluşturulan bu komisyonu hiçbir şekilde tanımadığımızı duyururuz. Bu hatadan hızla geri dönülmemesi, kadın örgütlerinin geniş ve etkin katılımının sağlanmaması halinde ulusal ve uluslararası tüm yasal başvuru yollarını kullanacağız.

KADIN KOALİSYONU
bilgi@kadinkoalisyonu.org

More Articles for You

“6 Şubat Depremi Sonrasında Afet Bölgesinde Kadınlar – Kadın Koalisyonu Raporu” yayında!

“6 Şubat Depremi Sonrasında Afet Bölgesinde Kadınlar – Kadın Koalisyonu Raporu“, Kadın Koalisyonu’nun 6 Şubat Deprem sonrası bölgede yaşayan kadınlar …

Eşit Katılım ve Eşit Temsil İstiyoruz!

Siyasi partilere soruyoruz Yerel seçimlere giderken eşit, demokratik ve katılımcı siyasetin gerçekleştirilmesi için; Aday listelerinizde eşit temsili ve eşit katılımı …

Siyasi Partiler ve Seçim Yasası Taleplerimiz


Türkiye’de kadınların politik hayatta ve demokratik karar alım süreçlerinde katılım ve temsil açısından son derece dezavantajlı bir konumda olduklarını, yeterince …

Kadın Koalisyonu Siyasi Partiler Kanunu Değişiklik Önerileri ve Gerekçesi

Kadın Koalisyonu olarak Siyasal Partiler ve Seçim Kanunu’nda yapılacak değişiklik sürecinde toplumsal cinsiyet eşitliği ilkesinin dışarıda bırakılmasının kabul edilemez olduğunu …

Yerelde Eşitlik İstiyoruz! Daha Azına Razı Değiliz!

Kadın Koalisyonu olarak 2002 yılından bu yana kadınların toplumsal, ekonomik ve siyasal yaşamın her alanına eşit katılımlarının sağlanması için mücadele …

Kadın Örgütlerinin Gözünden Belediyelerde Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin İzlenmesi 2021-2022 raporu

Kadın Örgütlerinin Gözünden Belediyelerde Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin İzlenmesi – Koronavirüs Salgını Sonrası Yerel Seçimler Öncesi Belediyelerin Değerlendirilmesi 2021-2022 raporumuzu yayınladık! 2002 yılından …