Kadın Koalisyonu
  • Ana Sayfa
  • Çalışmalarımız
    • Yasamaya Müdahale
    • Seçime Müdahale
      • 2014
      • 2015
      • 2019
    • Kamuya Müdahale
    • Ortak Eylem
    • Enternasyonel
    • Hikayemiz
  • Biz Kimiz?
  • Bileşenler
    • Bağlantılar
  • Kütüphane
    • Ulusal Mevzuat
    • Uluslararası Mevzuat
    • Mekanizmalar
    • Dokümanlar
  • Articles in English
  • İletişim
  • İlanlar

Kategoriler

  • 2014
  • 2015
  • 2019
  • Deutsch
  • Dosya
  • Duyuru
  • English
  • Enternasyonel
  • Espanol
  • Francais
  • Genel
  • Haber
  • Hikayemiz
  • Kamuya Müdahale
  • Kütüphane
  • Ortak Eylem
  • Paylaşma
  • Seçime Müdahale
  • Yasamaya Müdahale
Kadın Koalisyonu
  • Ana Sayfa
  • Çalışmalarımız
    • Yasamaya Müdahale
    • Seçime Müdahale
      • 2014
      • 2015
      • 2019
    • Kamuya Müdahale
    • Ortak Eylem
    • Enternasyonel
    • Hikayemiz
  • Biz Kimiz?
  • Bileşenler
    • Bağlantılar
  • Kütüphane
    • Ulusal Mevzuat
    • Uluslararası Mevzuat
    • Mekanizmalar
    • Dokümanlar
  • Articles in English
  • İletişim
  • İlanlar
Dosya, Kütüphane,

Kadınlara Karşı Ayrımcılığın Önlenmesi Komitesi

0
Shares
Share on FacebookShare on Twitter
cedaw

Genel Tavsiye Kararları

23 No’lu Tavsiye Kararı (16. oturum, 1997)

Madde 7 (politika ve kamu hayatı)

Taraf Devletler, ülkelerindeki politika ve kamu hayatında, kadınlara karşı ayırımı önlemek için tüm tedbirleri alacak ve özellikle kadınlara erkeklerle eşit şartlarla aşağıdaki hakları sağlayacaklardır:
(a) Bütün seçimlerde ve halk oylamalarında oy kullanmak ve halk tarafından seçilen organlara seçilebilmek,

(b) Hükümet politikasının hazırlanmasına ve uygulanmasına katılmak, devlet görevinde bulunmak ve hükümetin her kademesinde kamu görevleri ifa etmek,

(c) Ülkenin kamu ve siyaset hayatı ile ilgili olarak faaliyet gösteren hükümet-dışı kuruluşlar ve derneklere iştirak etmek.

Arka plan

1. Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi, kadınların içinde yaşadıkları ülkenin kamu hayatına katılımlarına özel bir önem vermektedir. Sözleşmenin giriş bölümünde şu ifade yer almaktadır:
“Kadınlara karşı ayrımcılığın, hak eşitliği ve insan şeref ve haysiyetine saygı ilkelerini ihlal ettiğini, kadınların erkeklerle eşit olarak ülkelerin siyaset, sosyal, ekonomik ve kültürel hayatlarına katılmalarını engellediğini, toplumun ve ailenin refahının artmasına engel teşkil ettiğini ve kadınların ülkeleri ve insanlık hizmetinde kullanabilecekleri olanaklarını geliştirmelerini zorlaştıracağını kaydederek.”

2. Sözleşmenin giriş bölümünde kadınların karar alma süreçlerine katılmalarının önemi şu ifadeyle vurgulanmaktadır:
“Bir ülkenin tam ve eksiksiz kalkınmasının, dünyada refahın ve barışın elde edilmesinin, kadınların erkeklerle eşit şartlarda her alanda azami katkılarının gerektirdiğine inanarak.”

3. Ayrıca, Sözleşenin 1. Maddesinde, “kadınlara karşı ayrımcılık” ifadesi şu şekilde açıklanmıştır:
“kadınların, medeni durumlarına bakılmaksızın ve kadın ile erkek eşitliğine dayalı olarak politik, ekonomik, sosyal, kültürel, medeni ve diğer sahalardaki insan hakları ve temel özgürlüklerinin tanınmasını, kullanılmasını ve bunlardan yararlanılmasını engelleyen veya ortadan kaldıran veya bunu amaçlayan ve cinsiyete bağlı olarak yapılan herhangi bir ayırım, mahrumiyet veya kısıtlama anlamına gelecektir.”

4. Diğer sözleşme, bildirge ve uluslararası incelemeler kadınların kamu hayatına katılımlarına büyük önem vermektedir ve eşitlik konusunda uluslararası standartlar için bir çerçeve çizmektedir. Bunlar arasında İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi, Kadınların Siyasal Hakları Sözleşmesi, Viyana Deklarasyonu, Pekin Deklarasyonu ve Eylem Planının 13. Paragrafı, Sözleşme altında 5 ve 8 No’lu Genel Tavsiye kararları, İnsan Hakları Komitesi tarafından kabul edilen 25 No’lu genel açıklama, karar alma süreçlerine kadın ve erkeklerin dengeli katılımı konusunda Avrupa Birliği Konseyi tarafından kabul edilen Tavsiye Kararı ve Avrupa Komisyonu tarafından yayımlanan “Siyasal Karar Alma Sürecinde Toplumsal Cinsiyet Dengesi Nasıl Oluşturulur?” başlıklı belge bulunmaktadır.

5. Sözleşmenin 7. Maddesi, taraf Devletleri, ülkenin politika ve kamu hayatında kadınlara karşı ayırımı önlemek için tüm tedbirleri almak ve özellikle kadınların erkeklerle eşit şartlardan yararlanmalarını sağlamakla yükümlü kılmıştır. 7. Maddede belirtilen yükümlülük yalnız bu madde altında (a), (b) ve (c) paragraflarında belirtilen alanları değil, politika ve kamu hayatındaki tüm alanları kapsamaktadır. Bir ülkenin politika ve kamu hayatı geniş bir kavramdır. Bu, siyasal erkin, daha özelde yasama, yargı, yürütme ve idare erklerinin uygulanmasını vurgular. Bu kavram, kamu yönetiminin tüm yönlerini ve uluslararası, ulusal, bölgesel ve yerel düzeylerde politikaların belirlenmesi ve uygulanmasını kapsamaktadır. Kavram ayrıca, sivil toplumun pek çok yönünü de kapsamaktadır; bunlar arasında kamuya bağlı kurullar ve yerel konseyler ile siyasi parti, sendika, meslek örgütleri ya da sektör birlikleri, kadın örgütleri, mahalli örgütler (CBO’lar) ve politika ve kamu hayatıyla ilgili diğer örgütler bulunmaktadır.

6. Sözleşme, bu eşitliğin tam anlamıyla etkinlik kazanabilmesi için, uluslararası insan hakları belgelerinde, örneğin İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin 21. Maddesi ve Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesinin 25. Maddesinde belirtildiği gibi, her bir yurttaşın belirli aralıklarla tekrarlanan, ve seçmenin hür iradesini kullanmasını güvence altına almak üzere gizli oy kullanılan genel seçimlerde seçme ve seçilme hakkına sahip olduğu bir siyasi sistem çerçevesinde uygulanması gerektiğini öngörmektedir.

7. Sözleşmenin fırsat eşitliği ile kamu hayatına ve karar alma süreçlerine katılımın önemine yaptığı vurgu nedeniyle, Komite Sözleşmenin 7. Maddesini gözden geçirmiş, ve taraf Devletlerin yasa ve politikalarını gözden geçirirken, Sözleşmeye uygun olarak hazırlanacak raporlarda, aşağıda belirtilen yorum ve tavsiyeleri göz önünde bulundurmaları gerektiğini belirtmiştir:

Açıklamalar

8. Her zaman, insan faaliyetlerinin kamusal ve özel alanlarının birbirinden ayrı olduğu düşünülmüş, ve söz konusu alanlar bu düşünceye uygun olarak düzenlenmiştir. Kadınlara her zaman özel ya da evle ilgili alanlarda yer verilmiş, kadınlar üremeyle ve çocukların yetiştirilmesiyle görevlendirilmiş, ve tüm toplumlarda bu faaliyetler küçümsenmiştir. Öte yandan, saygı gören ve önemsenen kamusal hayat, özel ve evle ilgili alanların dışında kalan pek çok faaliyeti kapsamaktadır. Tarihsel olarak erkekler, hem kamusal hayata hükmetmiş hem de kadınları özel alana hapsetmek ve ikincil dereceden muameleye tabi kılmak için iktidarlarını kullanmışlardır.

9. Ailenin ve toplumun devamlılığının sağlanmasında üstlendikleri merkezi role ve kalkınmaya yaptıkları katkılara rağmen, kadınlar siyasal hayattan ve karar alma süreçlerinden dışlanmışlardır; ve bu durum, nihayetinde kadınların günlük yaşam biçimlerini ve toplumların geleceğini biçimlendirmiştir. Bu dışlama, özellikle buhran zamanlarında kadınların seslerini boğmuş ve sağladıkları katkıları ve deneyimlerini görünmez kılmıştır.

10. Tüm uluslarda, kadınların kamusal hayata katılmalarını engelleyen en önemli faktörler arasında, kültürel değerler ve dinsel inanışlar ve bunların yanı sıra, hanenin örgütlenmesi ve çocuk bakımı konularında hizmetlerin yetersiz olması ve bu görevlerin erkekler tarafından paylaşılmaması bulunmaktadır. Tüm uluslarda kadınların özel faaliyet alanlarına hapsedilmesinde ve kamu hayatına aktif olarak katılmalarının engellenmesinde kültürel gelenekler ve dinsel inanışlar bir rol oynamıştır.

11. Kadınların üzerindeki ev işlerinin yarattığı yükün bir kısmının alınması, yaşadıkları toplumun hayatına daha da bütünsel olarak katılmalarına olanak tanıyacaktır. Kadınların ekonomik açıdan erkeklere bağımlı olması, önemli siyasi kararları almalarına ve kamu hayatına aktif biçimde katılmalarına genellikle engel olmaktadır. Kadınların üzerindeki iş yükü ve ekonomik bağımlılıklarının doğurduğu çifte yük hem kamu hem de siyaset alanındaki işlerin gerektirdiği uzun ya da esnek olmayan çalışma süreleri ile birleşerek, kadınların daha etkin olabilmesini engellemektedir.

12. Basın-yayın organlarının da beslediği kalıplaştırma, siyaset hayatındaki kadınların ilgilendikleri konuların çevre, çocuk ve sağlık gibi konularla sınırlı kalmasına neden olmakta; kadınların maliye, bütçe denetimi ve çatışmaların çözümü gibi konularda sorumluluk almasına engel olmaktadır. Politikaya atılmaya olanak tanıyan mesleklerde kadınların düşük düzeyde temsil edilmesinin bu konuda bir başka engel oluşturduğu söylenebilir. Kadın liderlerin iktidar sahibi olduğu ülkelerde bu durum, kadınların kendi başlarına seçimlerde kazandıkları başarılardan ziyade babalarının, eşlerinin ya da akrabalarının etkisiyle mümkün olabilmektedir.

Siyasi sistemler

13. Kadın ve erkelerin eşitliği ilkesi pek çok ülkenin anayasası, yasaları ve tüm uluslararası belgeler tarafından tekrarlanmaktadır. Bununla birlikte, son 50 yılda kadınlar eşitlik ilkesinden tam olarak yararlanamamış, ve kadınların kamu ve siyaset hayatına düşük katılım düzeyleri bu eşitsizlik halini güçlendirmiştir. Sadece erkekler tarafından geliştirilen politikalar ve alınan kararlar, insan deneyiminin ve potansiyelinin yalnız bir bölümünü yansıtmaktadır. Toplumun adil ve etkili biçimde örgütlenmesi, tüm üyelerinin dahil edilmesini ve katılımını gerektirir.

14. Kadınlara tam ve eşit katılım hakkı ve bu haktan yararlanma olanağı hiçbir siyasi sistemde sağlanmamıştır. Demokratik sistemlerde, kadınların siyasi hayata dahil olmasına yönelik olanaklar gelişmiştir; ancak kadınların karşılaştıkları pek çok ekonomik, sosyal ve kültürel engel, katılımlarını ciddi biçimde sınırlamaktadır. Tarihsel olarak bakıldığında, istikrarlı görünen demokrasilerde bile, toplumun yarısını oluşturan kadınların görüş ve çıkarları tam ve eşit olarak dahil edilememektedir. Kadınların kamu hayatından ve karar alma sürecinden dışlandıkları toplumların demokratik olduklarını söylenemez. Demokrasi kavramı, ancak, kadınların ve erkeklerin siyasi karar alma sürecini paylaştıkları, ve bu sürecin her iki tarafın çıkarlarını eşit biçimde dikkate aldıkları zaman tam ve dinamik bir anlam kazanacak; uzun süre etkili olacaktır. Taraf Devletlerin sundukları raporlar, kadınların kamu hayatına ve karar alma sürecine tam ve eşit katıldığı durumlarda kadın haklarına ilişkin uygulamaların ve Sözleşme ile uyumluluğun geliştiğini göstermektedir.

Geçici özel tedbirler

15. Yasalardaki engellerin kaldırılması gerekli olmakla birlikte yeterli değildir. Kadınların tam ve eşit katılımlarının sağlanamaması bir kasıt olmaksızın, ve erkekleri bilinçsizce öne çıkartan köhne uygulamaların ve usullerin bir sonucu olabilir. Sözleşmenin 4. Maddesinde, 7. ve 8. Maddelerin tam anlamıyla uygulanması için geçici özel tedbirlerin kullanılması teşvik edilmektedir. Katılımda eşitliğin sağlanması amacıyla etkili geçici stratejilerin geliştirildiği ülkelerde, geniş bir yelpazede çeşitli tedbirler uygulamaya konmuştur; kadın adayların tercih edilmesi, mali olarak desteklenmesi ve eğitilmesi, seçim usullerinin değiştirilmesi, eşit katılıma yönelik kampanyaların geliştirilmesi, tüm toplumların günlük hayatlarında temel bir rol oynayan yargı ya da diğer meslek grupları gibi kamusal pozisyonlara atanmak üzere kadınların hedef alınması, sayısal hedeflerin ve kotaların belirlenmesi bu tedbirlere örnek olarak gösterilebilir. Engellerin biçimsel olarak ortadan kaldırılması, kadınların ve erkeklerin yaşadıkların toplumun kamu hayatına eşit katılımını teşvik etmek üzere geçici özel tedbirlerin uygulamaya konması, siyaset alanında gerçek bir eşitliğin önkoşullarıdır. Öte yandan, kamusal alanda yüzyıllardır süren erkek egemenliğinin aşılması için, tam ve etkili katılım gösterebilmeleri amacıyla Sözleşmeye taraf Devletler ile siyasi partiler ve kamu görevlilerinin önderliğinde, toplumun tüm sektörlerinin kadınları teşvik etmesi ve desteklemesi gerekmektedir. Taraf Devletler, geçici özel tedbirlerin özellikle eşitlik ilkesinin desteklemek amacıyla tasarlanmasını, ve bu nedenle tüm yurttaşların eşitliğini güvence altına alan anayasal hükümlerle uyumlu olmasını sağlamakla yükümlüdür.

Özet

16. Pekin Eylem Planında vurgulandığı üzere, en önemli konu yasal düzenlemelerle uygulama arasındaki farklılık; yani, kadınların siyasete ve kamu hayatına katılma hakları ile fiili durumun farklı olmasıdır. Araştırmalara göre, kadınların katılım oranları yüzde 30-35 düzeyine ulaştığında (bu oran genellikle ‘kritik kütle’ olarak adlandırılmaktadır) bu durum siyaset tarzının ve tartışmaların içeriğinin gerçekten değişmesine yol açmakta ve siyaset hayatı yeniden canlanmaktadır.

17. Kadınların kamu hayatında daha geniş ölçekte temsil edilebilmeleri için siyasal ve ekonomik erkin kullanımında tam bir eşitliğe sahip olmaları, ulusal ve uluslararası tüm düzeylerde karar alma süreçlerine tam ve eşit olarak dahil olmaları gerekmektedir; böylelikle, eşitlik, kalkınma ve barışın sağlanmasına yönelik hedeflere kendi katkılarını yapabileceklerdir. Bu hedeflerin yakalanması ve gerçek demokrasinin sağlanması için cinsiyete dayalı bir bakış açısı büyük önem taşımaktadır. Bu nedenlerle, kadınların sağlayacağı katkılardan yararlanmak, çıkarlarının korunmasını güvence altına almak, cinsiyetine bakılmaksızın herkesin insan haklarından yararlanmasının tam anlamıyla güvence altına alınması için kadınların kamu hayatına dahil olmalarının sağlanması büyük önem taşımaktadır. Kadınların tam katılımları hem kendilerinin güçlenmesi, hem de bir bütün olarak toplumun gelişmesi açısından büyük önem taşımaktadır.

Seçme ve seçilme hakkı (Madde 7, paragraf (a))

18. Sözleşme, taraf Devletleri, kadınların erkeklerle eşitliği ilkesine dayanarak, kadınların tüm seçim ve halk oylamalarında seçme ve seçilme hakkından yararlanmalarını sağlamak üzere anayasa ve yasalarında gerekli düzenlemeleri yapmakla yükümlü kılar.

19. Taraf Devletlerin sundukları raporlar incelendiğinde, neredeyse tüm devletlerin tüm seçim ve halk oylamalarında kadınlara ve erkeklere seçme ve seçilme hakkı tanıyan anayasal ya da yasal hükümleri kabul etmelerine rağmen, pek çoğunda kadınların bu hakkı kullanma konusunda güçlükler yaşadığı görülmektedir.

20. Bu hakları engelleyen unsurlar arasında şunlar bulunmaktadır:

(a) Kadınların, adaylar, siyasi parti platformları ve seçme usulleri hakkındaki bilgilere erişim olanakları, genelde erkeklerinkine kıyasla azdır; ve Hükümetlerle siyasi partiler, bu bilgileri sağlama konusunda yetersiz kalmaktadır. Kadınların okuryazar olmamaları, siyasi sistemler hakkında ya da siyasi girişimlerin ve politikaların hayatları üzerindeki etkileri hakkında yeterli bilgilere ve değerlendirme olanaklarına sahip olmamaları, seçme haklarını tam ve eşit kullanmalarını engelleyen diğer önemli etkenlerdir. Bazı durumlarda kadınların oy kullanmak üzere kaydedilmemeleri, oy kullanma hakkının, sorumluluklarının ve değişim konusunda bu hakkın içerdiği olasılıkların anlaşılmadığını göstermektedir;

(b) Çifte iş yükü ve mali engeller, kadınların seçim kampanyalarını izlemek ve oylarını tam bir özgürlükle kullanabilmek için gereken zaman ya da olanaklarının sınırlı kalmasına neden olacaktır;

(c) Pek çok ülkede geleneklerle sosyal ve kültürel kalıplar, kadınların seçme hakkını kullanmaları konusunda caydırıcı niteliktedir. Pek çok erkek, ikna yoluyla ya da kadınların yerine oy kullanmak gibi doğrudan eylemler aracılığıyla kadınların kullandıkları oyları etkilemekte ya da kontrol etmektedir;

(d) Bazı ülkelerde kadınların dolaşım özgürlüklerinin veya katılım haklarının sınırlı olması, kadınların siyasete katılımlarına karşı olumsuz yaklaşımlar, ya da seçmenlerin kadın adaylara güven duymaması ve desteklememesi gibi unsurlar, kadınların yaşadıkları toplumun kamu ya da siyaset hayatlarına katılmalarını engelleyen diğer unsurlar arasında yer almaktadır.

21. Bu unsurlar seçmenlerin yarısını oluşturan kadınların neden siyasi güçlerini kullanmadıklarını ya da çıkarlarını desteklemek, hükümeti değiştirmek ya da ayrımcı politikaları ortadan kaldırmak amacıyla bloklar oluşturmadıklarını en azından kısmen açıklamaktadır.

22. Seçim sistemi, Parlamentodaki sandalye sayısı dağılımı, bölge seçimi gibi unsurların tümü, Parlamentoya seçilen kadınların oranını ciddi biçimde etkilemektedir. Siyasi partiler eşit fırsat ve demokrasi ilkelerini benimsemeli ve kadın ve erkek aday sayısının dengeli dağılımı sağlamaya yönelik çalışmalar yürütmelidir.

23. Kadınlar, seçme haklarını kullanma konusunda erkeklere uygulanmayan ya da oransız biçimde kadınları etkileyen hiçbir sınırlama ya da koşula tabi olmamalıdır. Örneğin, seçme hakkının sadece belirli eğitim düzeyine, belirli bir miktar servete, ya da okuryazar kişilere tanınması makul olmamakla kalmayacak, aynı zamanda evrensel insan hakları güvencesini de ihlal edecektir. Ayrıca, kadınlar üzerindeki etkisi daha fazla olan bu tür bir uygulama Sözleşme hükümlerine de aykırıdır.

Hükümet politikalarının geliştirilmesine katılma hakkı (Madde 7, paragraf (b))

24. Genelde politika düzeyinde kadınların hükümet çalışmalarına katılımı düşük seyrini sürdürmektedir. Bu konuda önemli ilerlemelerin kaydedilmiş olmasına ve bazı ülkelerde eşitliğin yakalanmasına rağmen, pek çok ülkede kadınların katılımları fiilen azalmıştır.

25. 7. Maddenin (b) bendine göre taraf Devletler, kamudaki tüm sektörlerde ve her düzeyde politika geliştirme çalışmalarında kadınların tam katılımını ve temsil edilmelerini sağlamalıdır. Bu, cinsiyetle ilgili konuların ana plan ve programlara dahil edilmesini sağlayacak, ve kamu politikasının geliştirilmesiyle ilgili faaliyetlere, cinsiyete dayalı bir bakış açı getirilmesini kazandıracaktır.

26. Taraf Devletler, denetim alanlarında olduğu sürece, üst düzeyde karar almayla ilgili görevlere kadınları atamak, ve doğal olarak kadınların görüş ve çıkarlarını geniş bir ölçekte temsil eden danışma gruplarına danışmak, ve bu grupları sürece dahil etmekle yükümlüdür.

27. Taraf Devletler, ayrıca, kadınların hükümet politikalarının geliştirilmesine tam katılımını önleyen engelleri belirlemek ve bunları ortadan kaldırmakla yükümlüdür. Bu engeller arasında, kadınlara sembolik düzeyde mevki verilmesinin yeterli görülmesi ve kadınların katılımı konusunda caydırıcı rol oynayan âdetlere dayalı ya da geleneksel tutumlar bulunmaktadır. Hükümet içerisinde kadınların üst düzeyde temsil edilmediği ya da kadınların görüşlerine hiç başvurulmadığı ya da yetersiz düzeyde başvurulduğu durumlarda, hükümet politikaları kapsayıcı ve etkili olamayacaktır.

28. Kabineye ve üst düzeyde idari görevlere kadınları atama erkine genellikle taraf Devletler sahipken, siyasi partiler kadınların parti listelerinde yer almalarını ve başarı kazanabilecekleri seçim bölgelerinden aday gösterilmelerini sağlamakla sorumludur. Taraf Devletler, ayrıca, kadınların hükümetin danışma kurullarına erkeklerle eşit esasta atanmasını, ve bu kurulların gereken durumlarda temsil niteliğini haiz kadın gruplarının görüşlerini dikkate almalarını sağlamaya çaba harcamalıdır. Kadınlara karşı ayrımcılık içeren ya da kadınların politika ve kamu hayatına katılımlarıyla ilgili caydırıcı nitelikteki tutumlara karşı, kamuoyunun görüşlerine kılavuzluk edecek, kamuoyunu yönlendirecek ve bu tutumları değiştirecek girişimlerin teşvik edilmesi hükümetin temel sorumluluğudur.

29. Bazı taraf Devletlerin, kadınların üst düzeyde kabineye ve idari görevlere katılımlarını ve danışma kurullarında üye olarak görev almalarını sağlamak üzere benimsediği tedbirler şunları içermektedir: Ataması yapılacak adayların nitelik bakımından eşit oldukları durumlarda, önceliğin kadın adaylara verilmesinin bir kural olarak kabul edilmesi; herhangi bir kamu biriminin üyeleri arasında, cinsiyetlerden herhangi birinin oranının yüzde 40’dan az olamayacağının bir kural olarak kabul edilmesi; kabinenin kadın üyeleri ve devlet görevine atanacak kadınlar için kotaların belirlenmesi; ve kamu kurumlarına ve görevlerine atanmak üzere nitelikli kadınların aday gösterilmesini güvence altına almak için kadın örgütleriyle istişare yapılması ve bu türden kurum ve görevlere atanmak üzere kadınların aday gösterilmesini kolaylaştırmak üzere nitelikli kadınların belirlenmesine yönelik çalışmalar yürütülmesi. Danışma kurullarına özel kuruluşların gösterdiği adaylar arasından atamaların yapıldığı durumlarda, taraf Devletler, nitelikli ve uygun kadınların kurul üyeliğine aday gösterilmesi konusunda bu kuruluşları teşvik etmelidir.

Kamu görevine atanma ve kamu görevlerini ifa etme hakkı (Madde 7, paragraf (b))

30. Taraf Devletlerin sundukları raporlar incelendiğinde, kadınlara hükümet kabinelerinde, kamu hizmetlerinde ve kamu yönetiminde, adli kurum ve adalet sisteminde üst düzey görevler verilmediği görülmektedir. Kadınlar bu gibi üst düzeydeki ya da etkili görevlere nadiren atanmaktadır. Devletlerin bir bölümünde genellikle ev ya da aileyle ilgili görevlerde ve daha alt kademelerde kadınların sayısının giderek arttığı görülebilmekteyse de, ekonomi politikası ya da kalkınma, siyasi işler, savunma, barış misyonları, çatışmaların çözümü ya da anayasal yargı ya da anayasanın yorumlanması gibi konularda karar alma konumundaki kadınlar yalnızca küçük bir azınlık oluşturmaktadır.

31. Taraf Devletlerin sundukları raporlar, başkaca, belirli bazı durumlarda kadınların kraliyet makamlarına atanması, Devlet adına görev yapan dinsel ya da geleneksel mahkemelerde yargıç olarak görev yapmaları ya da orduya tam katılımlarının yasalarca kısıtlandığını göstermektedir. Bu yasa hükümleri kadınlara karşı ayrımcılık yapmakta; kadınların yaşadıkları toplumun bu alanlarına tam katılımlarıyla ve becerileriyle sağlayacakları faydalardan toplumun yararlanmasını engellemekte; ve Sözleşmede yer alan ilkelere aykırılık teşkil etmektedir.

Hükümet-dışı örgütlere, kamu örgütlerine ve siyasi örgütlere katılım hakkı (Madde 7, paragraf (c))

32. Taraf Devletlerin sundukları raporlar incelendiğinde, siyasi partilerle ilgili bilgilere yer veren az sayıda birkaç durumda, kadınların yeterli düzeyde temsil edilmedikleri ya da erkeklere kıyasla daha önemsiz görevlerde yoğunlaştıkları görülmektedir. Siyasi partiler karar almayla ilgili rollerde önemli bir araç olduğundan, Hükümetler, siyasi partileri, kadınların siyasi parti faaliyetlerine tam ve eşit olarak katılımlarını ne ölçüde sağladıkları ve bu katılımın sağlanamadığı durumların nedenlerini incelemeye teşvik etmelidir. Siyasi partiler kadınların tam katılımının ve temsilinin önündeki engellerin aşılması için ve kadınların parti çalışmalarında yer alma ve seçimlerde aday olarak gösterilme konusunda uygulamada eşit fırsatlara sahip olmasını güvence altına almak için, bilgilendirmeyi, mali kaynak ve diğer kaynakların sağlanmasını da içeren etkili tedbirleri başlatma konusunda teşvik edilmelidir.

33. Bazı siyasi partilerin konuyla ilgili almış olduğu tedbirler şunlardır: parti yürütme organlarındaki görevlerin belirli bir asgari sayısını ya da oranını kadınlara ayırmak, seçimlerde kadın ve erkek adaylar arasında dengeli bir dağılım gerçekleşmesini sağlamak, ve tercih edilmeyen seçim bölgelerinden sürekli olarak kadınların aday gösterilmesini ya da parti listelerinde en az avantajlı görevlerde kadınların yer almasını engellemek. Taraf Devletler, bu gibi geçici tedbirlerin, ayrımcılığa karşı yasalarda ve eşitliğe ilişkin diğer anayasal güvencelerde özel olarak olanak tanınmasını sağlamalıdır.

34. Sendika ve siyasi parti benzeri diğer örgütler, yürütme organlarının toplumun tüm kesimlerinin tam ve eşit katılımından ve her iki cinsiyetin sağlayacağı katkılardan yararlanabilmesi için, toplumsal cinsiyet eşitliği ilkesine bağlılıklarını kurucu tüzükleriyle, bu kuralların uygulanmasıyla ve yürütme kurullarında toplumsal cinsiyet dengesini sağlayan bir üye yapısıyla göstermelidir. Ayrıca bu örgütler, hükümet-dışı örgütlerin yaptığı gibi (HDÖ) gibi, kadınlara siyasi beceriler, katılım ve liderlik konusunda emsalsiz bir eğitim alanı sunmaktadır.

Madde 8 (uluslararası düzey)

Taraf Devletler, kadınların erkeklerle eşit koşullar altında ve herhangi bir ayrımcılığa maruz kalmadan Hükümetlerini uluslararası düzeyde temsil etme, ve kadınların uluslararası örgütlerin çalışmalarına katılma olanağına sahip olmalarını sağlamak için gereken tedbirleri almalıdırlar.

Açıklamalar

35. Sözleşmenin 8. Maddesine göre Hükümetler, kadınların uluslararası ilişkilerin tüm düzey ve tüm alanlarında yer almalarını sağlamakla yükümlüdürler. Bunun için, kadınların iktisatla ilgili ve askeri konularda hem çok taraflı hem de ikili diplomatik ilişkilere ve uluslararası ve bölgesel konferanslara dahil edilmeleri gerekmektedir.

36. Taraf Devlet raporları incelendiğinde, pek çok Hükümetin diplomasi ve dış işleri bölümlerinde, özellikle de üst kademelerde kadınların temsil düzeyinin büyük ölçüde yetersiz olduğu görülmektedir. Kadınlar genellikle ülkenin dış ilişkileri açısından daha az önem taşıyan ülkelerdeki elçiliklerine atanmaktadır; ve bazı örneklerde, evlilik durumları nedeniyle, kadınlara atamalarda ayrımcılık yapılmaktadır. Diğer bazı durumlarda, erkek diplomatlara sağlanan eş ve aile yardımlarından, paralel görevler yürüten kadınlar yararlanamamaktadır. Bakmakla yükümlü oldukları aile üyelerinin bakımı nedeniyle atamayı kabul etmeyecekleri varsayımı da dahil olmak üzere, kadınların ev içi sorumluluklarıyla ilgili varsayımlar, kadınların uluslararası çalışmalara katılmalarının önünde genellikle bir engel olarak görülmektedir.

37. Birleşmiş Milletlerin ve diğer uluslararası örgütlerin daimi misyonlarının çoğunda, kadınlar görevli diplomatlar arasında yer almamakta ya da az sayıda kadın diplomat alt kademelerde görev yapmaktadır. Aynı durum, uluslararası ve küresel hedefleri, gündemleri ve öncelikleri belirlemek üzere gerçekleştirilen uzman grubu toplantıları ya da konferanslar için de geçerlidir. Birleşmiş Milletler sistemine dahil kuruluşlar ve bölgesel düzeyde çalışan çeşitli iktisadi, siyasal ve askeri yapılar, uluslararası kamusal alanda önemli işverenler haline gelmiştir; ancak, bu kuruluşlarda da kadınlar azınlıkta olup alt kademelerde görev yapmaktadır.

38. Kadınlara ve erkeklere uluslararası alanda Hükümetlerini temsil etmelerine ve uluslararası örgütlerin çalışmalarına katılmalarına eşit düzeyde izin veren çok az olanak vardır. Bunun nedeni, genellikle, ilgili görevlere ve resmi temsilciliklere atanmaya ilişkin nesnel ölçütlerin ve süreçlerin olmamasıdır.

39. Çağdaş dünyanın globalleşmesi, kadınların uluslararası örgütlere erkeklerle eşit koşullar altında dahil olmasını ve katılımını giderek daha da önemli kılmaktadır. Toplumsal cinsiyete dayalı bakış açısının ve kadınların insan haklarının tüm uluslararası kurum ve kuruluşların gündemine dahi edilmesi hükümetler açısından zaruridir. Barışın sağlanması ve çatışmaların çözümü, askeri harcamalar ve nükleer silahsızlanma, kalkınma ve çevre, dış yardım ve ekonomik yeniden yapılanma gibi küresel konularda önemli pek çok kararın alınmasında kadınların katılımı sınırlı kalmıştır. Bu durum, kadınların söz konusu alanlara hükümet-dışı düzeyde katılımlarıyla kesin bir çelişki oluşturmaktadır.

40. Uluslararası müzakerelere, barışı sağlamaya yönelik faaliyetlere, önleyici diplomasinin tüm düzeylerine, arabuluculuk, insani yardım, toplumsal uzlaşma, barış görüşmelerine ve uluslararası yargı sistemine kritik sayıda kadının katılımı [bu faaliyetlerde] bir fark yaratacaktır. Silahlı ve diğer çatışmaların çözümüne yönelik çalışmalarda, bu çatışmaların erkekler ve kadınlar üzerindeki farklı etkilerini anlamak için toplumsal cinsiyete dayalı bir bakış açısı ve analiz gerekmektedir.

TAVSİYELER
Madde 7 ve 8

41. Taraf Devletler, anayasalarının ve yasalarının Sözleşme hükümleriyle, özellikle de Sözleşmenin 7 ve 8. Maddeleriyle uyumlu olmasını sağlamalıdır.

42. Taraf Devletler, Sözleşmede belirtilen yükümlülüklere doğrudan tabi olmayan siyasi partiler, sendikalar ve benzeri örgütlerin kadınlara karşı ayrımcılık yapmamalarını ve Sözleşmenin 7 ve 8. Maddelerinde yer alan ilkelere saygı göstermelerini sağlamak için, Anayasaları ile uyumlu yasalar çıkartmak da dahil, gereken tüm tedbirleri almakla yükümlüdür.

43. Taraf Devletler, kadınların, Sözleşmenin 7 ve 8. Maddelerinde bahsi geçen tüm alanlarda eşit temsil edilmelerini güvence altına almak için geçici özel tedbirler belirlemeli ve bu tedbirleri yürürlüğe koymalıdırlar.

44. Taraf Devletler, Sözleşmenin 7 ve 8. Maddeleriyle ilgili herhangi bir çekinceleri olmaları halinde, bu çekincelerin nedenlerini ve etkilerini açıklamalı, bu çekincelerin kadınların toplumdaki rolleriyle ilgili geleneksel, örfi ya da kalıplaşmış tutumları yansıtıp yansıtmadığını ve bu tutumların değiştirilmesi için attıkları adımları belirtmelidir. Taraf Devletler, bu tür çekincelere duyulan ihtiyaçları yakın inceleme altında tutmalı ve raporlarında bu çekincelerin kaldırılmasına yönelik bir zaman planına yer vermelidir.

Madde 7

45. Sözleşmenin 7. Maddesi, (a) paragrafına göre tanımlanması, uygulanması ve etkililiğinin izlenmesi gereken tedbirlerin bazıları aşağıdakileri sağlamaya yönelik olmalıdır:
(a) Seçim yoluyla belirlenen kamu görevlerinde, kadınlar ve erkekler arasında dengenin oluşturulması;
(b) Kadınların seçme haklarını, bu hakkın önemini ve bu hakkın nasıl kullanacaklarını anlamalarının sağlanması;
(c) Okuryazar olmama, dil bilmeme, yoksulluk ve kadınların dolaşım özgürlüğünün önündeki sınırlamalardan kaynaklananlar da dahil olmak üzere, eşitliğin önündeki tüm engellerin kaldırılmasının sağlanması;
(d) Bu gibi dezavantajları yaşayan kadınlara, seçme ve seçilme haklarını kullanmaları için destek sağlanması.

46. Sözleşmenin 7. Maddesi, (b) paragrafına göre alınacak tedbirlerin bazıları aşağıdakileri sağlamaya yönelik olmalıdır:
(a) Hükümet politikalarının geliştirilmesinde kadınların temsil eşitliği;
(b) Kadınların devlet görevine atanma konusunda uygulamada eşit haklardan yararlanmaları;
(c) Kadınlara yönelik, açık ve temyizi mümkün atama süreçleri.

47. Sözleşmenin 7. Maddesi, (c) paragrafına göre alınacak tedbirlerin bazıları aşağıdakileri sağlamaya yönelik olmalıdır:
(a) Kadınlara karşı ayrımcılığı engellemeye yönelik etkili yasaların çıkartılması;
(b) Hükümet-dışı örgütlerin, kamusal ve siyasi örgütlerin çalışmalarında, kadınların temsil edilmesi ve kadınların bu çalışmalara katılımlarını sağlayacak stratejiler benimsemeleri için teşvik edilmeleri.

48. Taraf Devletler, Sözleşmenin 7. Maddesine göre hazırlayacakları raporlarda,
(a) 7. Madde altında belirtilen hakların uygulanmasını sağlayan yasa maddelerini tanımlamalıdır;
(b) Bu hakları engelleyen ve yasal hükümlerden ya da geleneksel, dinsel ya da kültürel uygulamalardan kaynaklanan herhangi bir sınırlama varsa, bu sınırlamaların ayrıntılarını açıklamalıdır;
(c) Bu hakların kullanılmasının önündeki engellerin kaldırılması için başlatılan ya da planlanan tedbirleri açıklamalıdır;
(d) Bu haklardan yararlanan kadınların oranını aynı haklardan yararlanan erkeklerin oranıyla kıyaslayarak gösteren, cinsiyete göre ayrıştırılmış istatistiksel veriler eklemelidir;
(e) Kalkınma programlarıyla ilgili olanlar da dahil olmak üzere, kadınların katıldığı politika oluşturma biçimlerini ve kadınların bunlara katılma düzeyi ve boyutunu açıklamalıdır;
(f) Sözleşmenin 7. Maddesi, (c) paragrafına göre, kadın örgütleri de dahil ülkedeki hükümet dışı örgütlere kadınların ne ölçüde katıldığını açıklamalıdır;
(g) Hükümet politikalarının geliştirilmesi ve uygulanmasıyla ilgili tüm düzeylerde, Taraf Devletlerin bu örgütlere danışılmasını ne ölçüde sağladığını ve örgütlerin tavsiyelerinin ne tür etkiler doğurduğunu ayrıntılarıyla incelemelidir;
(h) Siyasi partiler, sendikalar, işveren örgütleri ve meslek örgütlerinde kadınların üye ve görevli olarak düşük düzeyde temsil edilmesiyle ilgili bilgi vermeli ve bu duruma neden olan unsurları ayrıntılarıyla incelemelidir.

Madde 8

49. Tanımlanması, uygulanması ve etkililik açısından izlenmesi gereken tedbirler, Genel Kurulun Ana Komiteleri, Ekonomik ve Sosyal Konsey ve sözleşmeden kaynaklanan yapılar da dahil uzman kuruluşları içeren tüm Birleşmiş Milletler organlarında ve bağımsız çalışma gruplarına ya da ülke raportörü ya da özel raportörlük görevlerine atamalarda daha iyi bir toplumsal cinsiyet dengesinin sağlanmasına yönelik tedbirleri içermektedir.

50. Taraf Devletler Sözleşmenin 8. Maddesine göre hazırlayacakları raporlarda

(a) Dış işleriyle ilgili görevlerde yer alan ya da, Hükümetin uluslararası konferanslara gönderdiği delegasyonların üyeliği ve barışın korunması ya da çatışmaların çözümüyle ilgili rollere aday olarak gösterilmeleri dahil, Devleti düzenli biçimde uluslararası düzeyde temsil eden ya da uluslararası çalışmalara Devlet adına katılan kadınların oranlarını ve ilgili sektörde hangi düzeylerde sorumluluk aldıklarını gösteren, cinsiyete göre ayrıştırılmış istatistiksel verileri sağlamalıdır;
(b) Kadınların ilgili görevlere ve resmi temsilciliklere atanmasını ve bu görevlerde terfilerine ilişkin nesnel ölçütlerin ve süreçlerin oluşturulmasına yönelik çalışmaları anlatmalıdır;
(c) Hükümetin kadınların durumunu etkileyen uluslararası taahhütleriyle ve çok taraflı forumlar tarafından özellikle kadınların durumunun iyileştirilmesinden sorumlu hükümet kurum ve kuruluşları ile hükümet dışı örgütlere yönelik olarak yayımlanan resmi belgelerle ilgili bilgileri geniş ölçekte dağıtmak için atılan adımları açıklamalıdır;
(d) Kadınların kadın örgütleri ya da diğer örgütlerin üyeleri olarak ya da bireysel olarak yürüttükleri siyasi faaliyetler nedeniyle karşılaştıkları ayrımcılıkla ilgili bilgi sağlamalıdır.

CEDAWConvention on the Elimination of All Forms of Discrimination Against WomenKadınlara Karşı Ayrımcılığın Önlenmesi Komitesi
Previous

Hükümet, güvenlik reformu kanun tasarısını Meclise sundu. Kime sordu?

Aralık 8, 2014
Next

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na Açık Mektup

Aralık 25, 2014

Son Yazılar

  • İstanbul Sözleşmesi kadınların ve LGBTİ+’ların insan hakları için bir güvencedir! 
İstanbul Sözleşmesi Yaşatır!
  • The Istanbul Convention is a guarantee for women’s and LGBTI+ human rights. The Istanbul Convention Saves Lives!
  • Sayın Milletvekili sizi göreve çağırıyoruz!
  • The Istanbul Convention is a guarantee for women’s and LGBTI+’s human rights. The Istanbul Convention Saves Lives!
  • Devlet kadına şiddetsiz yaşam hakkını tanımadı!

Kategoriler

  • 2014 (5)
  • 2015 (7)
  • 2019 (3)
  • Deutsch (1)
  • Dosya (1)
  • Duyuru (1)
  • English (4)
  • Enternasyonel (6)
  • Espanol (1)
  • Francais (1)
  • Genel (4)
  • Haber (11)
  • Hikayemiz (2)
  • Kamuya Müdahale (1)
  • Kütüphane (1)
  • Ortak Eylem (8)
  • Paylaşma (1)
  • Seçime Müdahale (15)
  • Yasamaya Müdahale (6)
  • Ana Sayfa
  • Çalışmalarımız
  • Biz Kimiz?
  • Bileşenler
  • Kütüphane
  • Articles in English
  • İletişim
  • İlanlar

© 2021 Kadın Koalisyonu/a>. All rights reserved.